1 Aralık 2012 Cumartesi

Selim ile Sima: Yılın Son Günü


"Yılın Son Günü" öyküsünün tümü 31 Aralık 2012'de

http://blog.milliyet.com.tr/2000x adresinde olacak.

Önceki Öyküler İçin:

http://blog.milliyet.com.tr/tesekkur-ve--yilin-son-gunu--icin-bir-randevu/Blog/?BlogNo=384210


Yılın Son Günü Ön Okuma:


Selim ile Sima: Yılın Son Günü

"İki beden evrenin en uyumlu ve inanılmaz sonatını çalmak üzere bir araya gelmiş, yaşamın en anlamlı müziğinin ezgilerini ateşlemişlerdi. Gözleri birbirinin içinde eriyor, bedenleri tek bir beden olup sonsuzluğa ulaşmak istiyordu."



"Sima akşamları genellikle aynı bara gidiyor, bir masaya yerleşip o günkü durumuna uygun tek bir içki söylüyordu. Özgün güzelliği, özenle seçtiği giysileri, ölçülü makyajı, anlamlı çekiciliği gelen herkesin dikkatini çekmesine neden oluyordu. Kimi yapışkan kaba bakışlarla adeta soyuyor, kimi uzaktan gizlice süzüyordu."

"Sima'nın ilgisini çekip onun masasına oturabilmek kolay olmadığı gibi ucuz da değildi. Birer kadeh içerek yarım saatlik bir sohbetten fazlasını alabilmek ise hem çok zor, hem de epey pahalıydı."

"Sevebileceği, değer verdiği birisinin varlığı yaşamına yeni anlamlar katabilirdi. Ama bu yola dönmek çok tehlikeli de olabilirdi. Ayrı yaşarken pusuya yatan sorunlar bir araya geldiklerinde içlerini kemirip onları geçmişlerini özler hale getirebilirdi."

"Yılın son gününün kalabalığı, coşkusu,  geleceği sanılan değişim, insanların hiç değilse bir gece rahatlamak için harcadıkları çabalar, gençlerdeki umut, yaşamın kaygılarına kapılmışlardaki bıkkın telaş, yaşlılardaki yorgunluk ve geçmişe özlem kalabalığın gözlerinde hissediliyordu."

"Sima'ya en acı gelen piyango bileti ve yılbaşı süsleriyle oyunlarını satanları görmekti. Bu sahte mutlulukta büyük bir acı gizliydi. Kan kanserine yakalanmış bir çocuğun doğum günündeki umutsuz mutlu olma ve neşeli olma çabası, tüm kahkahalara, güzel sözlere karşın gözlerdeki acının silinememesi gibi."

"Sima dikkatli bir biçimde oturdu. Elbisesinin eteği oldukça kısaydı ama çok şık ve özel görünüyordu. Duruşunun farklı bir mesaj vermemesi, değerini yansıtması gerekiyordu."

"Kapıda Sima'yı bile sarsan biri belirdi. Güzel ve düzgün hatları yoktu. Yine de çok yakışıklı ve çekiciydi. Yüzünde güçlü bir sertlik, gözlerindeyse anlamlı, sevecen bir yumuşaklık vardı."

"Böyle güzel bir hanım mutlaka eşini bekliyordur ama şansımı denemeden edemeyeceğim. Ben Aykan, gecenin ilk kadehini birlikte içebilir miyiz?"




"Selim yalnızlığın acısını hissetti. Böyle günlerde büyüyordu sıkıntıları. Normalde bir arkadaşına, Metin'e ya da Can'a gitmeyi düşünürdü ama Sima'yla görüşme umuduyla önceden bir ayarlama yapmamıştı. Onlardan da bir ses çıkmamıştı."

"Sima sessizce, hıçkırıklarını bastırarak ağlıyordu. Selim ne yapacağını bilemedi."

"Aykan'ın ilk anda çekici görünen güvenli duruşu ilk kadeh bittiğinde Sima'yı biraz rahatsız etmeye başlamıştı ama üzerinde durmamıştı. Sonuçta ölçülü ve saygılı davranıyor, Sima'nın rahat etmesini sağlamaya çalışıyordu. Eve gitmeyi de biraz fazla erken önerdi ama bu da önemli bir sorun değildi. Zamanı sınırlı olduğu için acele ediyor olabilirdi. Kapıdan girer girmez adamın konuşması ve davranışları değişti."

""Güzel ve vahşi kısrakları severim. Onlara eyer takmayı, boyunlarına yular geçirmeyi, üstüne binmeme izin vermeyeceksen seni yakalayıp bağlamayı bilirim ben!"

"Sima Selim'in kollarında kaybolmak istedi. Sokuldu. Selim'in kolları bedenini sardı, elleri küçük tatlı okşayışlarla onu selamladı. Küçük kıpırtılarla birbirlerini aramaya başladılar."

"Gençliklerine, çocukluklarına gittiler. İsteyip de yapamadıkları, düşleyip de ulaşamadıkları ne varsa birer birer ortaya çıktı. Sanki ergenlikteki ilk aşklarını yeniden bulmuşlardı. İnanılmaz bir güç, duru bir temizlik onları birbirine çekiyordu."

"Dokunuşları olağanüstü bir etkiyle bir sıcaklığa dönüşüyor, bedenlerinin her noktasında dolaşıyordu. Kıpırtıları fısıltılı, uzun bir söyleşiye dönüşmüştü. Selim'in gerilen bedeni yumuşak bir sertlikle, Sima'nın gevşeyen kaygıları tatlı, ılık bir kayganlıkla soluk alıyor, karşıdakini bulmaya, ona ulaşmaya çalışıyordu. Gecikmiş bir arayışın ilk buluşmasıydı bu. İçlerindeki çocuklar özledikleri kadın ve erkekle buluşuyor, yaşamlarının en anlamlı anlarından birisini yıllar sonra içten bir güzellikle yaşamış oluyorlardı."


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder